
yeni ofis bir yol karmaşasına soktu ki beni -seçen seçilen kalan ezilen- her türlü sıkıntı mevcut
her seçimin içinde bir fedakarlık barındırması adil mi ?*
toca derki ben servisle gideyim sen arabayla git
artılar
- bas git mis gibi işyerinin kapısına kadar
eksiler
- tocanın serviste midesi bulanır, bunu düşün senin de arabada için karışsın bencil hisset bunal
- servis çok erken saatte kalkıyor, uyandığında tocayı göreme, çoktan gitmiş olsun, akşam eve geldiğinde sofrayı kur bekle ki gelsin, hem sabah hem akşam beraber olmaktan feragat et
- çakıl uyandığında tocayı göremesin, "baba baba" diye mızırdansın iyice gömül kendi çukuruna
*
tocayla levente git ordan metroya bin
artılar
- sabah tocayla kalk yolu birlikte geçir
- metroya bin trafiksiz hoop diye gel
- metro şirkete uzak hava güzel biraz da yürüyüş yap
eksiler
- metro kokuyor, öyle böyle değil ciddi ciddi kokuyor, havalandırma felaket biri veriyor nefesi diğeri hoop diye geri alıyor, yeni hava yok mecbur birbirimizin nefesini soluyoruz, felaket
- hergün bir kavga veya hırsızlık oluyor, nedir bu milletin durumu anlamış değilim. Her sabah bir kadının ciyk ciyk bağırışlarını dinle, puuf (istanbul metrosu ankara metrosunun ancak 120'de biri kadar iyidir, ankarada metro mis gibidir, insan metro güzargahında bir yere gidecekse neyle gitsem diye düşünmez bile)
- her gün ayakkabı taşı, yürüyüş için ayrı şirket içinde ayrı, yol süper topuklularla yürünecek düzgünlükte değil
- taşımamak için bilgisayarı şirkette bırak, akşama aklına bi şey gelir ya da lazım olursa metroda yük olmasın diye almadığın bilgisayarı ancak hayal et, mızmızlan..
*
arabayla çık önce tocayı bırak sonra işe git, dönüşte de al
artılar
- yolda beraber ol
- işyerinin kapısına kadar arabayla git
eksiler
- istanbul en kötü trafiğinde maslak - şişli arasında sabah akşam birer saatten en az 2 saat geçir
- ayda 150 YTL otopark parası öde
- her sabah işe her akşam eve geç kalma stresi yaşa
buyrun seçin bakalım