
kızım karne aldı, çakıl yani, hani 3 yaşında olan, hani hala ayıcığını kucaklayıp uyuyan :)
daha "kızım karne aldı" cümlesini kurarken başlıyorum yaşlanmaya, duruşum bozuluyor, belim eğriliyor belki saçlarım bile beyazlıyor olabilir
görmeliydiniz, çakılımın karne show'unu; her biri birer cüce olan bir dolu çoçukla heyecanlı mağrur vakur ritm gösterilerini, kendilerini alkışlayışlarını, sonra aileleri alkışlayışlarını :)
her grup ayrı gösteri yaptı, çakıl okula gider gitmez sınıfına çıktı ve beni tanımadığım hiç görmediğim çocukların gösterilerini izlemeye bıraktı, her birine "civcivlerim" diye yaklaşan adile naşitten gram farkım yoktu, burnumu çeke çeke izledim, ailelerle konuştum, hepsinden çakılı dinledim, 52 çocuğun arasında nasıl sivrilip kendine nasıl bir cemaat yarattığını nasıl bir fan clup oluşturduğunu gördüm, biraz tırstım.
Çakıl geldi sonra, daha sınıfı gelmeden. Benim o ilk kez gördüğüm aileleri tanıyordu! bir kadına "Tibet hasta galiba" dedi, bir başka kadının yanına gidip "defnesu'nun şemsiyesi yok" dedi. Ama tabi bütün bunları benim ya da öğretmeninin elini bırakmadan yaptı, teması kesemiyor hala.
İşte bu yüzden karnesindeki diğer tüm alanlarda 3 gülenyüz olmasına rağmen, girişimcilik alanında iki gülenyüz var.
Daha ilk karnesinde kırık getirdi yani:)
Bence girişimcilik niyeti ya da arzusu diye de bir alan olmalı, çünkü çakıl aslında bu işe çok meyilli. Sonra davul gösterisi başladı, çakıl pek az kısmına katıldı, sahneden "anne çok güzel di mi" diye seslendi bana, bir de "anne işe gitmedi" dedi :(
herkes bana baktı! ben zaten ağlıyordum, bu lafın peşinden şahdım şahbaz oldum.
pek foto çekemedim ama çakıl saymayadığım kadar çok insana poz verdi, herkesi uğurladık kapıdan tüm çocukların ailelerine gene gelin dedi, 50 çocuk çıktı en son biz ve bir de "elif" diye bir arkadaşı kaldı, elif gitmeyecek mi dedi? annesi babası gelince gidecek dediler, biz de bekleyelim dedi bana...
sulu sepken bir final olacak ama burdan sonrası sana minik çakıl taşı;
gurur duyuyorum seninle, varlığınla, yaşama biçiminle, insani yaklaşımınla, iletişiminle, duyarlılığınla, yapamadıklarınla, kırık notlarınla
ömrümün gökkuşağısın, yaşamımına girişinle; girişimciliğin eksik kalan bir gülen yüzünü ben verdim sana :)