
küçücüktün, yürürken arka ayakların birbirine dolanırdı.
rüzgardan perde kımıldasa, korkar ayaklarımızın dibine sığınırdın
balkona kuş konsa, soluğu masanın altında alırdın
korkak şapşal tüy yumağımızdın
sonra büyüdün
sayende hiç bir sesten korkmadan uyur olduk
ben ömrümde ilk kez gece evde yalnız uyuyabildim, senle.
sen varken hep güvende hep güçlü hissettim kendimi
hep korudun kendince, yabancılardan, kedilerden bazen kirpilerden bile :)
senin için koyduğumuz kuralların hepsine eksiksiz uydun bugüne dek
bazıları zordu, kapısı olmayan bir mutfağa hiç girmemek gibi
görünmeyen kapı eşiklerini geçmemek gibi
o çizgileri hiç geçmedin sen, her komuta uydun bugüne dek
ama bugüne dek
bugün sana "gitme" dedim, hatta yalvardım dante gitme diye
keşke bugün de dinleseydin, dinleyebilseydin
ömrümüzün senle geçen 5,5 yılının her gününe şükürler olsun
çaldığın ayakkabılarımıza, her kıyafetime illa sürdüğün burun lekelerine
saatlerce gözünü kırpmadan bazen sadece kafanın açısını değiştirerek ama gözünü gözümden hiç ayırmadan dinleyen
ve her ağladığımda ellerimi yalayan dostum
bu akşam öyle çok ihtiyacım var ki sana ...