Sevgili günlük,
bu sıralar en çok kitap okuyorum, güzel hikayeler var, envayi çeşit insan ve bakış açısı.
kokusuna bayıldığım bergamotlu çayımdan içiyor, soğutup nane ve limon ekleyip tekrar içiyor, kaynatıp karanfilleyip tekrar içiyorum.
hiç bi şey izleyemiyorum, bi tek leyla ile mecnun.
Mecnun'un "biz simiti yeyince ortasındaki boşluğa ne oluyor" tadında felsefik saçmalıklarına bayılıyorum
bahar içime içime doluyor, yakında burasının kır çiçekleri ve kuş sesleriyle dolacağını, banka oturmak için sırasını bekleyen çalışanların birbirleriyle kaynaşıp vakit çok geç olmasına rağmen içeri girmek istemeyeceklerini düşünüyor, gülümsüyor, akşam olduğunda gündelik işler dışında hiçbir şey yapmadan eve dönüp ve bunca sıkılmama rağmen yine de gün çabuk bitti diye sızlanıyorum.
hepsi bu.
rutin .
iyidir aslında.