30 Ekim 2007 Salı

geçen sene bugün ve yarın sabaha karşı


Geçen sene bugün yaşadıklarımı dakikası dakikasına hatırlıyorum

Doktor kontrolüne gidip daha çok zaman var diye eve dönüşümüzü, gece sancılandığımda yüzümdeki kocaman gülümseme nedeniyle acı çektiğime ve sancım olduğuna ne annemi ne de alperi inandıramayışımı :)

ve minik çakılımla ilk karşılaşmamızı..

Annelikle ilgili ne yazmalı nasıl anlatmalı bilmem, çok yazılmış geçmişte, öykülenmiş defakez.
Ben de farklı bir şey anlatmayacağım ama doğum denilen; gerçekten enikonu doğummuş.

Ben doğdum, kızım doğdu, aşk başa sardı kendini, ömür sıfır noktasından yeniden başladı, 31 Ekim sabahı güneş doğdu, biz doğduk.

geçen sene dediğim gibi;

“Yanağı pembem, dudağı kirazım, gözü okyanusum iyi ki doğdun...”

27 Ekim 2007 Cumartesi

pijama partisi




Bu akşam Çakıl'la beraber katılacağımız pijama partisi için hazırladığım pasta ..
not: pastadaki kişilerin gerçek kişilerle alakası vardır :)

23 Ekim 2007 Salı

sabahları uyandığınızda sizi gülümseten şey nedir?



sabahları uyandığınızda sizi gülümseten şey nedir?

yeni uyanmış minik suratlı bir lokum mu,
usul usul yağan yağmurun cama vuran şıpırtısı mı,
bugün yapılacak toplantıların iptal olması mı,
gözlerini O'nun yanında açmak mı,
trafiğe rağmen yola çıkmak mı,
küçük yağmur göletçiklerinin üzerinden atlamak mı,
benim için bu sabah bütün bunların hepsi :)

20 Ekim 2007 Cumartesi

hayat seninle güzel


eşim için yaptığım doğum günü pastası
iyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki sensin...

bu pastayı yaparken öğrendiklerim;
- şeker hamuru ve normal çikolata kremayı aynı pastanın dışında kullanmayın, dolaba koymayınca çikolata krema eriyor, koyunca da şeker hamuru, optimumu sağlmak çok güç
-şeker hamuru ile insan figürü çalışmayın asla benzemiyor
- gerçek insanlar her zaman şeker hamurundan yapılandan daha zayıflar :)

17 Ekim 2007 Çarşamba

Roma


uzun uzun anlatmaktansa seyredin en iyisi ..
tabi bu müzik eşliğinde :)

8 Ekim 2007 Pazartesi

kurabiyelerim


Cuma günü, arkadaşımı ziyarete giderken bu kurabiyeleri yapıp götürdüm.
hem çok lezzetli hem de şıktılar.
Tarifine gelince;
9 kaşık un
5 kaşık irmik
4 kaşık toz şeker
125 gram tereyağı -oda sıcaklığında
1 su bardağı ince çekilmiş fıstık (bildiğiniz beyaz fıstık antep fıstığı değil)

tüm malzemeleri karıştırıp hamur yapıyoruz. 180 derece fırında 15-20 dakika pişiriyoruz.

Bu tarif hem çok kolay hem de pişince kalıbın şekli hiç bozulmuyor, yayılma vs olmuyor. üzerine şeker hamuru çalışmak için ideal, dilerseniz fıstık eklemeyebilirsiniz, daha pürüzsüz kurabiyeleriniz olur.

iştigal alanı


bu sabah bir eğitim formu doldurdum
"iştigal alanı" yazan bir kısım vardı
avukat mı yazsam "tek konuya odaklı amatör fotoğrafçı" mı yazsam bilemedim :)
zira ömrümün son 11 ayı böyle geçti :)

ateş dikeni


her dem yeşil, sonbaharda kırmızı, ben gibi :)

6 Ekim 2007 Cumartesi

sonbaharda ilkbahar


sonbahar ortasında bu sıcacık güneş, ilkbahar ürpertisi çok iyi geldi
ilkbahar zaten tek başına çoşturmaya yeterken, bir de böyle apansız çıkaverince insanın karışısına bir başka güzel oluyor.
minik lokum çimenler topladı, küçük tombiş elleriyle.
dinlendik, toparlandık, ruhumuzda dip köşe temizlik yaptık...

3 Ekim 2007 Çarşamba

kapşonumda zaman izleri



doğdu, doğacak
geç kaldı bayram geçti derken
minik lokumum doğmuş da kapşonunu bile doldurmuş
ne zaman oldu bütün bunlar
oysa ben daha küçücüktüm annemin delilik çağını atlatamamış kızıydım :)
benim güneş yüzlü kızım, usul usul please...

2 Ekim 2007 Salı

pijamayla puzzle


dün akşam çakıl'la yerde, pijamalarımızla puzzle oynadık.
gürültü yaptık, alperin maç keyfine limon doğradık, kıkırdadık
artık sabotaj suçları kızım ve ben tarafından çete kurmak suretiyle işleniyor :)

karagöz hacivat ve ben



kimseyi direklerarasına gitmeye ikna edemiyorum
oysa canım karagöz izlemek istiyor

- hadi ama ramazan bitiyor
- ne ramazan usta bit mi yiyor
- numara yapma ne zaman gideceğiz
- ne saman mı yiyeceğiz, ben saman yemem karagözüm
- hadi ama gitmezsek üzülürüm
- gideriz sen üzülme iki gözüm
bu böyle sürer gider ...

akma duur!


minik lokumumun iki gundur burnu akiyor.
Gece boyunca hic uyanmadi, atesi filan da yok
sadece burun akintisi, ama anne varken baska büyütece ne hacet..
puuf, sen hic hastalanma ne olur