7 Ekim 2013 Pazartesi
29 Ağustos 2013 Perşembe
her şey yolunda
uzun sessizliklere alışkın bu blog,
sosyal medyaya teslim iletişimimiz
her şey twitter, facebook, instagram vs öyle hızla paylaşılıyor ki, blog açıp yazmalar zor geliyor
her şey yolunda bizim tarafta,
bilin istedim.
memleketin ve dünyanın gidişatından bağımsız, sağlık ve rutin yaşam gündemi adına söylüyorum bunu.
yoksa bu sıralar birinin kalkıp her şey yolunda diyebilmesi için ya deli ya vicdansız olması gerekir.
25 Şubat 2013 Pazartesi
20 Şubat 2013 Çarşamba
ben “birikmek” diyorum buna
Hem belki gündelik hayatı konuşmak iyi gelirdi
hepimize. Belki sabah ve akşam trafiğindeki insan hallerinden bahsederdim, belki
yaptığım yemeklerden bahseder yapım aşamalarını kare kare fotoğraflar, tatlı
tatlı anlatırdım size.
Her gün yemek yaptığımdan değil ama illa yolum
mutfaktan geçer benim, yemek olur, kek pasta çörek olur, kahvaltı halleri olur,
en kötü otları meyve kurularını eklerim birbirine çay yaparım.
Ya da ne bileyim bir kitapta altını çizdiğim
bir cümleyi yazıverirdim buraya, hayat aktıkça altının çizgisi kalınlaşırdı
buralarda.
Sonra hayatımızın kesiştiği, eski/yeni
insanlardan da bahsetmeli. O günün biraraya getirdiği insan hallerinden,
yaşantılarından, hissettirdiklerinden bahsetmek keyif olurdu.
Yazmak için vaktim mi yok, yerim mi dar,
enerjim mi az bilmiyorum.
Şu kolumdaki -bayıldığım- ipler, örgüler, düğümler
blog yazan parmaklarımı tutuyor belki de :)
“Dağıldın sen” diyor dostlarım, ben “birikmek” diyorum buna, beklerken
birikiyorum, iyi geliyor.
24 Ocak 2013 Perşembe
karne alasım var
Ben en çok karne tatilini severdim öğrenciyken, yaz tatili uzun gelirdi
ama karne tatili tadından yenmezdi benim için.
Tam karne tatili havasındayım,
şöyle karnemi alıp 15 gün gezinsem ortalıkta amaçsız, yönsüz, plansız..
21 Ocak 2013 Pazartesi
bugün annem geliyor
Bugün
annem geliyor, nasıl büyük mutluluk.. Önce annem gelecek, sonra kardeşim ve
babam! Çok durmayacaklar biliyorum, neyse ki ablam hep buralarda. Kısa bir süre
de olsa her ferdine bayıldığım aileme kavuşmuş olacağım.
Küçükken
anneme hayrandım belki de her kız çocuğu gibi. Ama benimkisi hiç geçmedi.
Annem
öğretmen olmasına rağmen benim için sadece anneydi, çocukluğumu düşününce onu
hep mutfakta hatırlarım. Annem olmayan vaktiyle şipşak şahane şeyler yapardı
mutfakta. Bütün herkes annemin pastalarından bahsederdi, bir çeşit efsaneydi o J
Şimdi
ben... Mutfakta... Annemin mutfakta iş yapışını mutlulukla izlediğim kareler
gözümün önünde. Açık gri kareli bir elbise giyerdi. Kestane rengi saçlarını
omuzlarının üzerine dökerdi. Allahım, nasıl da güzeldi. Mutfak masasında oturur
onu seyrederdim. Bir de hep kendi kendine konuşurdu benim annem, hala da
konuşur. Mesela bir fasulyeye dönüp “sana orda süzgecin içinde dur dedim di mi?”
ya da tavaya dönüp “biraz kızarın demiştim yan mı dedim ben şimdi simsiyah
oldunuz?” “oooh yusyuvarlak oldunuz işte ne güzel” filan diyebilir. Sonra annem
akan suyun altında ellerini durulayıp durulayıp mutfak havlusuna silerdi, o
hareketi birebir kopyalamışım sanırım, bazen mutfakta suyun altında ellerime
bakıp annemin ellerini görüyorum.
Öylece
oturur annemi dinler, izlerdim. Annemin susmasını hiç istemezdim, onun
sebzelerle eşyalarla muhabbeti benim keyfimdi. Mırıldandığı şarkının her
kıtasının sonunda durup “ah bir de sesim olsa” deyişine bayılırdım.
Niye
anlattıysam şimdi bunları, annem geliyor işte bugün, özetle çok mutluyum J
3 Ocak 2013 Perşembe
Damağımızda hayatın ve an’ların tadıyla geçsin her yeni yıl....
Yaşamın bir düş olduğundan haberli oluşumdan; yaşadıklarım değerlidir benim için.
Yıllar geçiyor, yaşanmışlıklar birikiyor.
Yaşadığım hayattan, tereddütsüz mutluyum.
Yola çıktığım ilk gün gibi; cesur ve güçlüyüm hala.
Yeni
yıllar yeni hikayeler getirecek. Sevdiklerimden olsun yeni hikayelerim; deniz
kenarlarında esen hafif gece rüzgârları her daim garip bir huzur ve sevinç verir
mesela bana, bolca essin bu sene.
Sonra; içimin derinliklerinde, çok gerilere gizlenmiş ‘özgür
ruh’un da etkisiyle bazen; nerede ve kim olduğumu bilmeden, bunun önemli
olmadığı ve hiç umursanmadığım yerlerde olmak isterim. Benden hiç bir iz
olmayan yerlerde olmak. Çiçeklerle örtülmüş dağları dolaşan bir gezgin olmak;
başkalarına
göre berduş, kendime göre ermiş olmak.
Damağımızda hayatın ve an’ların tadıyla geçsin her
yeni yıl....