25 Mart 2008 Salı

annemin doğum günü pastası


her zaman "sevgi" "dürüstlük" "iyilik" "güven" tohumları eken canım anneme yaptım bu pastayı
dün akşam sürpriz bir doğum günü partisi ile ona sunmak üzere hazırladım
ama dün başka sürprizlerle geldi
annem apar topar kendi annesinin yanına gitti
giderken Ilgaz ve Çakıl'a mumları üflemek için vekalet bıraktı, annemin yokluğunda yaptık doğumgününü, yedik pastamızı.

18 Mart 2008 Salı

gel bize gidelim



acayip depresifim günlük,

içimde bir huzursuzluk bir daraltı
göğsümün üzerine kocaman bir kaya koymuşlar sanki
bırak neşelenmeyi gülümsemeyi bile başaramıyorum 2 gündür
suratıma asılı kalmış aptal ve kuru tebessümü saymazsak

niye böyle oldu yahu
ben 8 yıldır İstanbul'dayım
bu 5. evim
ilk kez bir taşınmadan yara alıyorum
kendimi yersiz yurtsuz hissediyorum
kabuğu kırılıp ayna gibi ortada kalmış bir salyangoz misali
içimde hep bir eve gitme duygusu
ama yeni ev benim evim gibi değil henüz
daha yerleşmeyi tamamlayamadık zaten
bu oturmamışlık, yerleşmemişlik ve yabancılık içimi kabartıyor

böyle yetiştirildim ben dışarda kötü ya da huzursuz edici ne olursa olsun koşarak eve gelmeyi ve o çatının altında kendini hep güvende hissetmeyi öğrendim
hep de böyle yaşadım

büyüdüm belki de gerçekten
zor adapte oluyorum yeniliklere
anneannem geliyor aklıma
ne kadar zor da olsa illa yatma vakti evine geri dönmek isteyişi

işin kötüsü bu kanadı kırılmışlık hali enerjimi de aldı götürdü
yerleşmek iş yapmak filan mümkün değil, kısır döngüye doğru gidiyor
ev düzelmedikçe ben düzelemiyorum, ben düzelmedikçe evi düzeltemiyorum :)
dün akşam eve gitmemle yatağa girmem arası nerdeyse yarım saat dökülüyorum çünkü

oysa öyle iyi biliyorum ki sahip olduklarımı
bunların içinde maddenin mekanın hiç bir önemi olmadığını
göğsüne yaslandığımda sokakta bile yaşayabilecek kadar sevdiğim bir adam var benim
minicik gülüşüyle dünyaya bahar getiren bir kızım
her taşınmam da "yine mi" demeden gelip benden çok harap olan bir annem
tüm haftasonunu delik delmek, montaj yapmak, temizlemek, düzenlemekle geçirecek kadar fedakar büyük bir ailem
nerde olursa olsun elleri, sesleri yüreğime yetişen kardeşlerim, arkadaşlarım

mantığımın yenildiğinin farkındayım
biraz müzik desteğiyle toparlanayım artık

akşam ilk iş müzik tesisatını kuralım en iyisi

10 Mart 2008 Pazartesi

çilekli ve hindistan cevizli tart



Cumartesi günü Adapazarı'na arkadaşlarımızı ziyarete giderken evin minik kızı için bu tartı yapıp götürdüm
görüntüsünü çok sevdi
tadıyla ilgili yorumu ise şöyleydi
"altı çoook güzel ama üstler ıı-ııh"
çilekli kısmı sevmemiş :)
aynı yorum Alper'den de geldi
bence güzel bir tarif
tek eksiği çilek seven birileri :)


Tart hamuru ;
125 gr tereyağı
1 + 1/2 su bardağı un
1/2 su bardağı pudra şekeri
1/4 çay kaşığı tuz
1 yumurta sarısı

Mutfak robotunda unu, şekeri ve tuzu karıştırdım, Küp küp kestiğim oda ısısında tereyağı ekleyip hamur birbirine tutununcaya kadar karıştırdım. Yumurta sarısını ekleyip hamuru tekrar yoğurup buzdolabında 1 saat beklettim.
Sonra tart kalıbına koyup üzerine aliminyum folya serdim. Kabarmasın diye bakliyat (nohut, fasulye vs) koymak gerek evde bunların hiç biri olmadığı için küçük çakıltaşları koydum :)
Piştikten ve soğuduktan sonra yoğun hindistan cevizli krema ve çileklerle süsledim.

marshmallows'lu pufipuf!


sevgili günlük,
artık yorgun değilim, dirildim, doğruldum
ama yorgun olacağım günler çok yakında hissediyorum :)
bu haftasonu taşınıyoruz
ev taşımak bana hep kolay gelmiştir
ama Çakıl'la ilk kez taşınıyorum yaşayıp göreceğiz
ay sonunda da iş yerimiz taşınıyor
velhasıl göçebe türkmen hayatına geri dönüş ayı, yorgunluklar kapıda kuyruk oldu bekliyor.

geçen haftalarda marshmallows'lu kurabiye yapmıştım
bu posttaki fotoğraf onun fotoğrafı
marsmallows tarifi Suzi'den

3 Mart 2008 Pazartesi

yorgunum



"Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem
bir haftalığına,
Karanlığına boş bir dolabın
Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine

Uyusam gölgesinde bir haftalığına..."

Nazım hikmet