24 Ocak 2013 Perşembe

karne alasım var


Ben en çok karne tatilini severdim öğrenciyken, yaz tatili uzun gelirdi
ama karne tatili tadından yenmezdi benim için.
Tam karne tatili havasındayım,
şöyle karnemi alıp 15 gün gezinsem ortalıkta amaçsız, yönsüz, plansız..

21 Ocak 2013 Pazartesi

bugün annem geliyor


Bugün annem geliyor, nasıl büyük mutluluk.. Önce annem gelecek, sonra kardeşim ve babam! Çok durmayacaklar biliyorum, neyse ki ablam hep buralarda. Kısa bir süre de olsa her ferdine bayıldığım aileme kavuşmuş olacağım.
Küçükken anneme hayrandım belki de her kız çocuğu gibi. Ama benimkisi hiç geçmedi.

Annem öğretmen olmasına rağmen benim için sadece anneydi, çocukluğumu düşününce onu hep mutfakta hatırlarım. Annem olmayan vaktiyle şipşak şahane şeyler yapardı mutfakta. Bütün herkes annemin pastalarından bahsederdi, bir çeşit efsaneydi o J

Şimdi ben... Mutfakta... Annemin mutfakta iş yapışını mutlulukla izlediğim kareler gözümün önünde. Açık gri kareli bir elbise giyerdi. Kestane rengi saçlarını omuzlarının üzerine dökerdi. Allahım, nasıl da güzeldi. Mutfak masasında oturur onu seyrederdim. Bir de hep kendi kendine konuşurdu benim annem, hala da konuşur. Mesela bir fasulyeye dönüp “sana orda süzgecin içinde dur dedim di mi?” ya da tavaya dönüp “biraz kızarın demiştim yan mı dedim ben şimdi simsiyah oldunuz?” “oooh yusyuvarlak oldunuz işte ne güzel” filan diyebilir. Sonra annem akan suyun altında ellerini durulayıp durulayıp mutfak havlusuna silerdi, o hareketi birebir kopyalamışım sanırım, bazen mutfakta suyun altında ellerime bakıp annemin ellerini görüyorum.

Öylece oturur annemi dinler, izlerdim. Annemin susmasını hiç istemezdim, onun sebzelerle eşyalarla muhabbeti benim keyfimdi. Mırıldandığı şarkının her kıtasının sonunda durup “ah bir de sesim olsa” deyişine bayılırdım.

Niye anlattıysam şimdi bunları, annem geliyor işte bugün, özetle çok mutluyum J

3 Ocak 2013 Perşembe

Damağımızda hayatın ve an’ların tadıyla geçsin her yeni yıl....

Yaşamın bir düş olduğundan haberli oluşumdan;  yaşadıklarım değerlidir benim için.
Yıllar geçiyor, yaşanmışlıklar birikiyor.
Yaşadığım hayattan, tereddütsüz mutluyum.  
Yola çıktığım ilk gün gibi; cesur ve güçlüyüm hala.
Yeni yıllar yeni hikayeler getirecek. Sevdiklerimden olsun yeni hikayelerim; deniz kenarlarında esen hafif gece rüzgârları her daim garip bir huzur ve sevinç verir mesela bana, bolca essin bu sene.
Sonra; içimin derinliklerinde, çok gerilere gizlenmiş ‘özgür ruh’un da etkisiyle bazen; nerede ve kim olduğumu bilmeden, bunun önemli olmadığı ve hiç umursanmadığım yerlerde olmak isterim. Benden hiç bir iz olmayan yerlerde olmak. Çiçeklerle örtülmüş dağları dolaşan bir gezgin olmak;
başkalarına göre berduş, kendime göre ermiş olmak.
Damağımızda hayatın ve an’ların tadıyla geçsin her yeni yıl....